Bir sabah işe gelme saatinde, 8.30-9.00 arasında plazanızın ana giriş kapısına arkanızı dönüp, işyerlerine koşturan, her biri farklı düşünceler içinde gözükürlerken, aynı zamanda benzeşen ‘poker oyuncuları’ gibi duygularını açık etmeyen yüz ifadeli maskeler takınmış, yanınızdan hızla akıp giden insanları bellek kameranıza kaydetmeye çalışın…
Her yaştan, cinsiyetten, dünyanın her yöresinden, farklı fiziki ve tensel özelliklerde insanlar… Uzun, kısa, şık, paspal, dekolte, örtülü… Yeteneklerini, deneyimlerini gün içinde son noktalarına kadar kullanmak zorunda kalabilecekleri günlük arenalarına, “ofislerine” vaktinde ulaşabilmek için adımlarına, hızlarına yoğunlaşmışlar koşturuyorlar, çantaları, laptopları ve avuçlarındaki cep telefonları ile…
Elgiz Müzesi’nin yeni Süreli Sergiler ve Mezzanine etkinliği adını Sean Henry’nin Plaza Worker’ından almakta, sergi kavramının da esin kaynağı olmakta bu iş… Plaza Worker, evrak çantasını yastık olarak kullanan; ayakkabılarını, çoraplarını çıkarmış, yalınayak, gri takım elbise içinde biraz büzülerek uyuyan veya uyumaya çalışan, bir sonraki gün için dinlenmeye çalışan bir ofis çalışanını şeffaf ve ‘musalla taşı’ benzeri yüksek bir bazada sunan sanatçının işi, farklı olumsuz yorumlara açık, düşündürücü bir iş…
Elgiz Müzesi, Beybi Giz Plaza Teras’ı ile çağdaş sanata ve heykel sanatına verdiği önem ile Maslak plaza çalışanlarının konumlarına farklı bir bakış açısı getirmeye çalışmakta… Biraz sonra Sean Henry’nin takım elbiseli adamı da çoraplarını ve ayakkabılarını giyecek, dişlerini fırçalayacak, bir karton bardak kahve kapacak ve saat tam 9.00’da masasının başında olacak…
Süreli Sergiler bölümü için seçilen diğer işler de “yoruma açık imaları barındıran” ve ağırlıklı olarak farklı malzemeler, tekniklerin kullanıldığı tek figürü konu edinen yapıtlar… Ve bu işler iki gruba ayrılabilirler. İlk grup 2012 – 2014 yıllarındaki Teras Sergileri veya daha önceki müze sergilerinden yapılan ve yeni alımlardan oluşmakta: Ömer Emre Yavuz, Hakan Bakır, Tanzer Arığ, Hande Şekerciler, Çağdaş Erçelik, Kağan Toros, Mahmut Aydın, Saim Gökhan Ercan, Rahmi Aksungur, Çayan Yılmaz, Derya Özparlak, Yunus Tonkuş.
Diğer grup, eski ve yeni uluslararası tanınmışlığa sahip heykel sanatçılarından yapılan alımlardan oluşmakta (Thomas Houseago, Tony Cragg, Seçkin Pirim) ve önceki ilk grup ile benzerlikleri de farklılıkları da olan ve özde aynı kaygıları içeren işler, Aron Zsolt Majoros’un, Luis Vidal’ın ve Oliver Blanckart’ın yapıtları. İşlerim tümüne hakim olan duygu “kalabalık içindeki plaza çalışanının yalnızlığı ve çaresizliği”. Her plaza Kral Übü’leri, Luis Vidal’ın küçük kızgın adamlarını, Oliver Blanckart’ın Hammal’larını ve diğer özelliklere sahip bireylerini barındırmıyor mu bir bakıma?
Elgiz Müzesi’nin heykel sanatına odaklandığı son beş yılın önemli etkinlikleri, Ufuk Hattı ile 7. Sergisini gerçekleştirecek Teras’ın 2012, 2013, 2014 Sergi Kurulum videoları, Teras Sergileri’nin kısa tarihinin belgeselleri olarak “Plaza Çalışanı” sergisine son noktayı koymaktalar ve 19 Eylül’e kadar müyede izlenebilecektir…
– Haşim Nur Gürel, 1. 5. 2015
Ortada: Tony Cragg, sağda: Çayan Yılmaz. Foto: Kayhan Kaygusuz
Soldan sağa: Saim Gökhan Ercan, Seçkin Pirim
Bizi Destekleyin Üyelik Kategorileri
* Müze Dostu Olmak
* Sponsor Olmak: Katalog, Etkinlik, Sanatçı Projeleri, Rezidans, Atölye Çalışmaları