Sanat yaşamını Berlin ve Londra’da sürdüren Gün (Türkiye’de bilinen adıyla Mehmet Gün) 2007’den sonra yöneldiği ‘sahnelenmiş’ fotoğrafları ile Türkiye’de sanatseverlerin karşısına ilk kez 3-14 Mayıs 2011 tarihleri arasında Proje4L/Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi’nde çıktı. Elgiz Müzesi’nin 10. Yıl ‘Ustalar’ sergilerinin ilkinde yer alan Gün, aynı zamanda Elgiz Koleksiyonu’na katılan ilk sanatçılardan biri olma özelliğini taşıyor. Gün’ün 13 yıldan beri Türkiye’de kendi düzenlendiği ilk sergi olma niteliğini de taşıyan bu organizasyonda, sanatseverler şu ana dek bildiklerinden çok farklı eserler izledi.
Sanatçının 2008-10 arasında ürettiği büyük boy fotoğraflar, edebiyattan, 17 Yüzyıl Barok ustalardan, Rönesans resminden, nu eserlerdeki dini ve gündelik hayata dair eşyalardan ve astrofizik alanında konu, obje ve görsel unsurların yorumlarını içeriyor. Gün’ün İrlandalı yazar ve şair Samuel Beckett’in kelimeleri ile kendi sanat yaklaşımı arasında kurduğu paralellik kelimeleri imaja dönüştürmesi sonuçlanmış ve fotoğraf medyası ile çalışmaya başladığı ilk döneme damgasını vurmuştu.
Sergide yer alan eserlerden dördü, Beckett’in 1983 yılında yayınlanan Worstward Ho adlı öyküsüyle aynı adı taşıyor. Bu seri 2009 yılında Berlin Çağdaş Sanatlar Müzesi’nde (Berlin Neue Nationalgalerie) sergilendi. Gün’ün klasik ressamlar üzerine yaptığı eserlerden biri olan ‘Astronom’ ise Hollandalı ressam Jan Vermeer üzerine kavramsal bir çalışma.
Son Yemekten Sonra, 2010
Gökbilimci Vermeer, 2010
Sergi Açılışı, Sabine Küper-Büsch, Sağda; Son Kahvaltı, 2010. Fotoğraf: Muri Eren